ç ı ğ ö ş ü â î û
 
İngilizce Türkçe Sözlük
sure s. 1. emin: Are you sure? Emin misin? I'm sure they'll stay. Kalacaklarından eminim. She's sure of this. Bundan emin. 2. kesin, muhakkak: It's sure to happen. Onun olacağı kesin. One thing is sure: he won't appoint Ebru. Kesin olan şu: Ebru'yu tayin etmez. It's a sure thing. Kesin bir şey. z., k. dili 1. Tabii!/Hayhay!: Sure! Tabii! “Will you come?” “I sure will.” “Gelecek misin?” “Tabii ki geleceğim.” 2. bayağı, epey: They sure are hardworking! Onlar bayağı çalışkan!/Onlar ne kadar çalışkan!
sure enough gerçekten.
sure enough gerçekten: There he was, sure enough. Gerçekten oradaydı.

Türkçe İngilizce Sözlük


sure sura (of the Koran).

© 2005 - 2024 IngilizceSozluk.gen.tr Tüm hakları saklıdır.
Veri: Büyük Sözlük

İngilizce Almanca Sözlük - İngilizce Türkçe Sözlük - Almanca Türkçe Sözlük
Rusça Türkçe Sözlük - Fransızca Türkçe Sözlük