ç ı ğ ö ş ü â î û
 
İngilizce Türkçe Sözlük
occupy f. 1. meşgul etmek; (zamanını) almak. 2. (ev, bina, oda v.b.'nde) oturmak. 3. (koltuk, masa v.b.'nde) oturmak; (yatakta) yatmak. 4. (belirli bir yerde) bulunmak: A fountain occupies the center of the garden. Bahçenin ortasında fıskıyeli bir havuz var. 5. (yer) işgal etmek, tutmak: Your firm occupies a lot of this building's space. Firmanız bu binada epey yer işgal ediyor. Which bed do you occupy? Hangi yatak senin? You're occupying my seat. Benim yerime oturmuşsunuz. The hotel is fully occupied. Otel tamamen dolu. 6. işgal etmek, ele geçirmek; işgal altında tutmak: The army occupied the city for three years. Ordu şehri üç yıl boyunca işgal altında tuttu.

© 2005 - 2024 IngilizceSozluk.gen.tr Tüm hakları saklıdır.
Veri: Büyük Sözlük

İngilizce Almanca Sözlük - İngilizce Türkçe Sözlük - Almanca Türkçe Sözlük
Rusça Türkçe Sözlük - Fransızca Türkçe Sözlük