İngilizce Türkçe Sözlük
Cross i. the 1. Hz. İsa'nın çarmıhta ölümü. 2. Haç (Hristiyanlığın simgesi). |
cross i. 1. çapraz işareti. 2. haç, put, çarmıh, ıstavroz. 3. çile, cefa. 4. melez. |
cross f. 1. çaprazlamak. 2. karşıdan karşıya geçmek; -i geçmek: Look both ways before crossing the street. Karşıdan karşıya geçmeden önce iki yöne de bak. He crossed the bridge on a bicycle. Köprüyü bisikletle geçti. Georgians are crossing the border to sell their goods in Turkey. Gürcüler mallarını Türkiye'de satmak için sınırı geçiyorlar. 3. into -e geçmek/girmek: We've just crossed into Russia. Şu anda Rusya'ya girmiş bulunuyoruz. 4. over üstünden/üzerinden geçmek/geçirmek. 5. under altından geçmek/geçirmek. 6. bot., zool. melezlemek, çaprazlamak. 7. üstüne çizgi çizmek, -i çizmek. 8. -e karşı gelmek. |
|