ç ı ğ ö ş ü â î û
 
Türkçe İngilizce Sözlük
zayıf 1. weak, not strong; frail; puny; faint, feeble. 2. thin, meager; scrawny; emaciated. 3. poor, inferior in quality: Fransızcası zayıf. His French is not very good. 4. poor, weak, lacking in skill or knowledge: zayıf bir ressam a third-rate painter. 5. slim, small, unlikely (possibility). –– almak /dan/ (for a student) to get a failing grade (in) (a subject). –– düşmek 1. to get thin; to get scrawny. 2. to get weak. –– nahif frail and thin. –– nokta weak point, vulnerable point, Achilles' heel.

© 2005 - 2024 IngilizceSozluk.gen.tr Tüm hakları saklıdır.
Veri: Büyük Sözlük

İngilizce Almanca Sözlük - İngilizce Türkçe Sözlük - Almanca Türkçe Sözlük
Rusça Türkçe Sözlük - Fransızca Türkçe Sözlük