ç ı ğ ö ş ü â î û
 
İngilizce Türkçe Sözlük
there z. 1. orada; oraya: They're staying over there tonight. Bu gece orada kalacaklar. Why'd you go there? Niçin oraya gittin? 2. İşte ...: There she goes! İşte gidiyor! zam. 1. Öznesi fiilden sonra gelen cümlenin başında kullanılır: There's a fly in the ointment. Merhemde sinek var. There's no telling when they'll be back. Onların ne zaman döneceği hiç belli olmaz. 2. Birinin ismi yerine kullanılır: Hi there! Merhaba! i. ora (Edatla birlikte kullanılır.): Are you from there? Siz oralı mısınız? s. oradaki: Those there are not for sale. Oradakiler satılık değil. ünlem 1. Tamam!: There now, it's done. Tamam, bitti. 2. İşte!: There, I told you so, didn't I? İşte, sana demedim mi?
There are a variety of theories about .... ... hakkında çeşitli teoriler var.
There is a call for you. Sizi telefondan arıyorlar.

© 2005 - 2024 IngilizceSozluk.gen.tr Tüm hakları saklıdır.
Veri: Büyük Sözlük

İngilizce Almanca Sözlük - İngilizce Türkçe Sözlük - Almanca Türkçe Sözlük
Rusça Türkçe Sözlük - Fransızca Türkçe Sözlük