İngilizce Türkçe Sözlük
soul i. 1. ruh. 2. gerçek duygu, içtenlik. 3. kimse, biri: He's a good old soul. İyi kalpli bir ihtiyardır o. 4. (bir şeyin) ta kendisi: He's the soul of generosity. Cömertliğin ta kendisidir. 5. Amerikalı zencilerin yarattığı bir müzik türü. |
soul music Amerikalı zencilerin yarattığı bir müzik türü. |
soul-searching i. iç değerlendirme, kendini motive eden şeyleri gözden geçirme. |
|