ç ı ğ ö ş ü â î û
 
Türkçe İngilizce Sözlük
kız 1. girl. 2. daughter. 3. virgin, maiden. 4. playing cards queen. ––lar ağası chief black eunuch (in the sultan's harem). –– alıp vermek (for two families) to intermarry. –– almak /dan/ to acquire a daughter-in-law (from) (a certain family). –– çıkmak to turn out to be a virgin. ––ını/evladını dövmeyen dizini döver. proverb Spare the rod and spoil the child. –– evlat daughter. –– gibi colloq. 1. girlish. 2. brand-new (thing). 3. shy (man). ––ı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır/kaçar, ya zurnacıya. proverb If you let a young girl decide for herself whom she'll marry, she'll pick someone unsuitable. –– istemek to ask a family to give (someone) their daughter as a bride. –– kaçırmak 1. to kidnap a girl. 2. to elope with a girl. –– kardeş sister. ––ı kısrağı /ın/ (someone's) wife, daughter, and all his female relations. –– kilimi kilim woven by a nomad girl for her dowry. –– kurusu vulg. old maid, spinster. –– lisesi girls' high school. –– oğlan/–– oğlan kız virgin, maiden. ––ım sana söylüyorum, gelinim sen anla/dinle/işit. colloq. Since he couldn't say this directly to her, he said it to someone else in the hope that she would listen in and get the message. –– tarafı the bride's family. –– vermek /a/ to give a girl in marriage (to).

© 2005 - 2024 IngilizceSozluk.gen.tr Tüm hakları saklıdır.
Veri: Büyük Sözlük

İngilizce Almanca Sözlük - İngilizce Türkçe Sözlük - Almanca Türkçe Sözlük
Rusça Türkçe Sözlük - Fransızca Türkçe Sözlük